Fotograf Çizgisinde Engin Güneysu


Engin Güneysu 1981 Samsun doğumludur  ve 27 yaşına kadar bu şehirde yaşamıştır 2008 yılı Şubat ayından bu yana ise İstanbul’da Kadıköy semtinde ikamet ediyordur.Fotoğrafçılıkla ilgili merakına gelince 12-13 yaşlarında başlamıştır.İlkokul 5. Sınıf gibi harçlıklarınla aldığı çok ucuz bir fotoğraf makinası vardır bu makinayı edinip işi baya ciddiye alıp gün boyu fotoğraf çekmiştir ve babasına tab ettirmesi için verdiği ama bir şekilde hiç tab ettirilemeyen ve unutulan sonuçlarını göremediği işler olarak kalmıştır aklında .Tabi bu onu yıldırmayıp, her fırsatta fotoğraf çekmeye devam etmiştir. Engin Güneysu’yu fotoğraf sanatına sürükleyen  anı ölümsüzleştirmenin gizemi ile kendisinden hiç bıkmamasına sebep olan şey fotoğraf olmuştur.Engin Güneysu’yu hiç bitmek bilmeyen serüvene doğru sürüklemiştir.

HEM DİJİTAL HEMDE ANALOG MAKİNELERLE ÇALIŞMANIN ENGİN GÜNEYSU İÇİN ANLAMI
Kameralar ne kadar küçülürse küçülsün hatta cebimize kadar girsin yinede her şeyi bir arada yapmanızı sağlayan bir akıllı telefon kadar efektif olmayacaktır. Bu akıllı cihazları yüceltmek için yazılan bir makale değildir öncelikle belirtmeliyiz. Engin Güneysu’nun Teknoloji ile ne kadar haşır neşir olduğunu çevresindekiler tarafından bilinir, ama o çevresindekiler analog fotoğrafa da ne kadar aşina olduğunu da bilirlermiş. Engin Güneysu için asıl olan görüntünün nihai sonucudur.



Trinidad’da bir akşamüstü.


Hiç kimse inkar edemez ki fotoğrafçının kamerası aynı zamanda onun motivasyon aracıdır. Onu sokağa, dağa kısaca fotoğraf çekmeye iten bir aygıttır. Engin Güneysu’nun düşüncesi ise, bu konuda bir kaç sene önce bir atölyesine katıldığı Pieter Ten Hoopen’in dediği ile eş orantıda… Bu konuda ki sözleri şöyleydi: “Fotoğraf çekmek için farklı kameralar kullanın, hatta konu size fısıldasın neyle çekilmek istediğini…



Havana’da 1 Mayıs sabahı uzakdoğu sporu ile ilgilenen insanlar performans yapıyorlar.

Fotoğrafçı Engin Güneysu ile Saraybosna Serisi


Fotoğrafçı Engin Güneysu Saraybosna fotoğraflarında sıklıkla kullanmayı tercih ettiği panoramik Widelux F7 .




Panoramik fotoğraflar Engin Güneysu’nun  her zaman ilgisini çekmiştir ve 2 yıl önce edindiği Widelux’u çalışmalarına ciddi manada dahil etmiştir.









Analog çekimlerde özellikle tercih ettiği makine çok fazla film ve makina ile çekim yapmıştır ama özellikle Lomo LC-A ile yaptığı çekimlerde pozitif bayat film ile çekip C41 banyosu yaptırdığı fotoğraflarını  çok beğeniyordu Engin Güneysu. Daha çok ise Leica M6 ile çalışıyordur.


Hasankeyf Çalışmasından Örnekler


Hasankey'te  özellikle kaya evlerine ve bir çok medeniyetin izlerine rastlamak mümkün.Hasankeyf hiç de bahsedildiği ve görüldüğü kadar kısa sürede gezilip bitirilebilecek bir yer değil. Panoramik ve yeşilin hakim olduğu fotoğraftaki manzaranın bir diğer özelliği de Ilısu Barajı devreye girdiğinde Hasankeyf'e dair gerçek anlamda kalıcı olması ve sular altında kalmayan tek yer olacak olması.Aslında şöyle bir durum var, burası Hasankeyf'in sadece çok küçük bir bölgesi. Kaldı ki kale bölgesine çıkışın sağlandığı yer sular altında kalacağı için hem çıkışın sıkıntıya gireceği, hem de kale bölgesinin aşağı kısmının sular altında kalacak olması, bu manzaranın fazla uzun ömürlü olmayacağına işaret ediyor. Bu alanda rastlanan kaya yapısının suya dayanıklı olmadığı tespit edilmiş,yani uzun bir süre dayanamayıp bu bölgenin toprak kayması sonucu tamamen ortadan kalkma durumu söz konusu.




Engin Güneysu Küba

Engin Güneysu 24 gün kadar Küba’da zaman geçirmiştir. İki haftadan daha fazla süre Havana’da yaklaşık bir hafta kadar da Cienfuegos ve Trinidad şehirlerinde kalmıştır.





Engin Güneysu’nun ilgisini  Küba’da çekilmiş panoramik fotoğraf olmaması çekmişti. Engin Güneysu bir konuya farklı yaklaşmayı seviyordur özellikle de teknik olarak belgelerken. Panoramik fotoğrafa pek rastlamamamıştır. Küba’da çekilmiş,Widelux bir kamerası vardır. Engin Günaysu ona yoğunlaşmaya karar verir. İşte nasıl bir film kullanması gerektiğini düşünmüştür ve Fujifilm Superia’da karar kılmıştır yoğunluğu 200 Asa olmak üzere 400, 800 ve 1600 Asa filmlerle çalışmıştır.30 küsür makara götürmüştür ama 25 makara çekmiştir. Onların da içinden seçtikleri olmuştur. Yanında Leica M9’umu da götürmüştür, onun yedeği Fujifilm X100T ve iPhone da vardı.iPhone çok işine yaramıştır. Hava çok sıcak olunca Engin Güneysu’da Leica ve Fuji’yi valize kaldırarak sadece Widelux ve iPhone ile bir seri çalışmıştır.








Fotoğraf çekmenin bakış açımızı değiştirdiğini ve dünyaya daha farklı bakmaya yönelttiğiyle ilgili Engin Güneysu’nun düşüncesi


Belkide çağımızın hastalığı, uyuşukluk, evden dışarı çıkmamak,herşeyin ayağımıza gelmesi, bir paket sigaranın bile eve getirildiği bir çağda yaşıyoruz ve bu senin bir yerden başka biryere hareket etmeni de kısıtlıyor. Fakat fotoğrafın güzel tarafı, dünyayı tanımana sebep oluyor dediğin gibi çünkü gezdiriyor, biryerleri araştırıyorsun Wikipedia’dan ve gidip orayı sen de çekmek istiyorsun.Geri döndüğünde hiç ummadığın maceralar yaşamış oluyorsun.



Engin Gürsoy’un  başkenti
Kadıköy..
Aynı zamanda arka bahçesidir.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bursa Arkeoloji Müzesi

YAŞAYAN MÜZE