NADAR MI KIM ?

‘Fotoğraf Sanat Katına

Yükseliyor’

Namı diğer Nadar; 1820 yılında Paris'te doğan Nadar 90 yıla yaklaşan hayatı boyunca döneminin bohem aydınlarının özelliklerini kendi maceracılığıyla birleştirerek hep şaşırtıcı olmayı başarmıştır. Gerçek adı Gaspard- Félix Tournachon'dur ama tüm sanat dünyası onu takma adı Nadar 'la tanıdı.

 Karikatürist,gazateci ve yazar… İkinci Fransız İmparatorluğu döneminin en önemli portre fotoğrafçılığı arasında yer almaktadır.

Paris’in eğlence merkezi olarak kabul edilen Boulevard des Capucines’deki stüdyosunda birçok ünlünün yanı sıra ailesinin ve yakınlarının da portrelerini çeker. Sanatçıların,bilginlerin, siyasetçilerin çehrelerini sıradışı ruhbilimsel bir incelikle fotoğraflamayı başarır.

Nadar’ın portreleri,bizlerin üzerinde ,ünlü çağdaşlarıyla ilgili özellikle canlı bir izlenim bırakır. Her yüzde, kişinin en baskın özelliğini ortaya çıkarmayı başarır. Kesin çizgileri, derin ve nüfuz eden bakışlarıyla Baudelaire; güçlü ve hayallere buğulanmış çehresiyle Delacroix; düşünceli ve ağırbaşlı Victor Hugo; Nadar’ın pek sevmediği ve bize zayıf, üzgün ve kurumuş bir kuş gibi gösterdiği Lamartine…

Tüm Paris’i tanıyan ve arkadaş canlısı olan Nadar,elverişli bir ortam yaratmayı , müşterilerine güven vermeyi ve kendilerine en uygun pozu doğal bir biçimde vermelerini sağlamayı iyi bilmektedir . Fotoğrafçının yapıtı modeliyle sabırlı bir işbirliğinin ürünüdür.

Nadar’ın albümleri kağıt üzerine gümüş baskı
tekniğiyle gerçekleştirmiştir.

Nadar tüm kariyeri boyunca ,önemli bir atmosfer
yaratıcısı olur. Ona ait olan bu sanat, özellikle
çağdaşlarını kendilerini oldukları gibi,objektife bırakmalarını sağlamak söz konusu olduğunda etkili biçimde ortaya çıkar. Bu yetenek yönetmeni ,fotoğrafçı olarak insan gerçeğinin yalın bir biçimde en canlı yorumcusu olmayı başarmıştır.

Nadar portrelerinin derinliğiyle bize fotoğrafın teknik
bir kopyalamadan öte, fotoğrafçının entelektüel birikimiyle genişleyen bir sanat alanı olabileceğini gösteren ilk ve en önemli fotoğrafçılardan biridir.

    Alexandre Dumas, Nadar

    Sarah Bernardt, tahminen 1864-65, Nadar

“Le Géant” (Dev) adını verdiği balonuyla Paris’in hava
fotoğraflarını çeker. Dostu Jules Verne’in Balonla
Beş Hafta romanının esin kaynağı olur. Jules Verne daha sonra yazacağı Aya Yolculuk romanının kahramanını Nadar’dan yola çıkarak yaratır.

Nadar ,galeri bulmakla zorlanan bir grup ressama
sergileme alanı olarak stüdyosunu açıp,1874 yılında dünyanın ilk izlenimci resim sergisinin ev sahipliğini de yapar.

Flammarion  Yayınevi 1900 ‘ de  Nadar’ın
 Quand j’étais photographe (Ben Fotoğrafçıyken )
kitabını yayımlar.

Fotoğraf tarihinin orijinal ve öncü ismi Nadar
hayatının son yıllarında kendisini ‘Hep zıt yönde
yüzeceği akıntılar arayan gözüpek birisi’ olarak tanımlamıştır.

Misi fotoğraf müzesinde şu an
nadar fotograflari sergidedir
gitmek isteyen gidebilir !

Nadar'ın Büyük Portreleri Sergisi,
Mysia Fotoğraf Müzesi'nde 3

Haziran'a kadar açık kalacaktır.

“Fotoğraf teorisi bir saat içerisinde
öğrenilebilir; uygulamaya yönelik ilk

kavramlar da bir gün içerisinde… Öğrenilmeyen ise ışık duygusudur bu, farklı

ve birleşik günlerin yarattığı etkilerin sanatsal olarak değerlendirilmesi -

sanatçı olarak yeniden üretmek istediğiniz yüz ifadelerinin doğasına göre bu

etkilerden birinin uygulanmasıdır.

Daha da az öğrenilen ise, öznenizin
tinsel zekasıdır, bu hızlı sezinç sizi

,karakterine göre model ile bir inanç birliğine sokar ,onun hakkında hüküm

sıradan ve rastgele biçimde herhangi bir laboratuvar görevlisinin de

yapabileceği ilgisiz plastik bir röprodüksiyon yerine ,daha samimi ve daha

elverişli ,içten bir benzerlik yaratmanızı sağlar.”

Félix Nadar (1857)